ŞEFFAFLIK SADECE SÖZDE Mİ KALDI?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ancak gelinen noktada bu vaatlerin içi ne kadar doldu, tartışmaya açık. Çünkü Sayın Başkan henüz tek bir basın toplantısı bile düzenlemedi. Ne bir medya buluşması ne de bir soru-cevap oturumu gerçekleşti. Hatta bugüne kadar kendisine tek bir soru yöneltme imkânımız dahi olmadı.

Geçtiğimiz Ramazan ayında, belediyedeki müdürlere düzenlenen iftar yemeğine, “basın da aradan çıksın” mantığıyla biz de davet edildik. Ancak bu, kamuoyunu bilgilendirmekten çok, göstermelik bir jestti. Basın danışmanı aracılığıyla yapılan bu davet, ne yazık ki çoğumuz için anlamlı değildi ve bazı meslektaşlarımız gibi ben de katılmadım.

Ve şimdi bir başka örnekle karşı karşıyayız: Emlak Rayiç Bedelleri. İlçede MHP, AK Parti ve Saadet Partisi ilçe başkanları yüksek bedellere itiraz ederken; Başkan Türkmen, hem basını hem de meclis üyelerini adeta görmezden geldi. “Askıya çıkınca öğrenirsiniz” gibi bir yaklaşımla geçiştirilen bu önemli konu, bizlere bir kez daha şu soruyu sordurdu:
“Şeffaflık tam olarak nerede başlıyor, nerede bitiyor?”

Şeffaflık; sadece meclis salonunda “ben şeffafım” demek değildir. Şeffaflık, kamuoyunu ilgilendiren konularda önceden bilgi vermek, basınla düzenli iletişim kurmak, eleştiriye açık olmak ve hesap verebilir olmaktır. Eğer bir belediye başkanı, 15 aydır hiçbir şekilde doğrudan sorulara yanıt vermemişse, bu şeffaflık değil; kapanıklık ve tek yönlü yönetim anlayışıdır.

Kısacası:
“Şeffaflık” kelimesi, yalnızca güzel bir vitrin süsü olmamalıdır.
Eylemle desteklenmeyen her vaat, zamanla kamu vicdanında karşılığını yitirir.
Bizler halk adına sorular sormak, bilgi almak, doğruyu aktarmak zorundayız. Ama bu düzen böyle devam ederse, bilgiye değil yalnızca sessizliğe ulaşabileceğiz.