40,2596$% 0.13
46,7831€% 0.2
54,0058£% 0.31
4.317,79%0,49
3.334,34%0,32
10.205,56%-0,19
09 Ekim 2025 Perşembe
Karşıyaka’da ‘Attilâ İlhan Vefa Yılı’na anlamlı kapanış
Karşıyaka Belediyesi’nin 2025’i ‘Attilâ İlhan Vefa Yılı’ ilan etmesiyle bir yıl boyunca edebiyat ve sanat dolu etkinlikler gerçekleştirildi. Usta şairin anısına düzenlenen yıl, Banu Avar ve Biket İlhan’ın katılımıyla düzenlenecek söyleşi ve “Attilâ İlhan Şiirinde İncesaz” dinletisiyle sona erecek. Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Karşıyaka olarak büyük ustamız Attilâ İlhan’a olan vefamızı bir yıl boyunca sanatla yaşattık; şimdi tüm komşularımızı bu özel yılı onun dizeleri ve melodileriyle kapatacağımız etkinliklere bekliyorum” dedi.
Türk edebiyatının unutulmaz ismi Attilâ İlhan’ın 100. doğum yılı anısına, Karşıyaka Belediyesi tarafından “Attilâ İlhan Vefa Yılı” kapsamında düzenlenen etkinlikler sona eriyor. Kentin simge şairine adanan özel yıl, iki anlamlı etkinlikle noktalanacak. Usta yazarın 25. ölüm yıl dönümü kapsamında 11 Ekim Cumartesi günü, Banu Avar ve Biket İlhan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek “Attilâ İlhan’ı Anlatıyor” başlıklı söyleşide; İlhan’ın yaşamı, düşünce dünyası ve eserleri üzerine sohbet edilecek. Söyleşi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de başlayacak.
EZGİLER USTA EDEBİYATÇI İÇİN YÜKSELECEK
Kapanış programı ise 13 Ekim Pazartesi akşamı, tiyatro sanatçısı Nazlı Kayı ile piyanist ve besteci Nihat Demirkol’un sahne alacağı “Attilâ İlhan Şiirinde İncesaz” isimli müzikli dinletisiyle yapılacak.
Müzik dinletisi Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde saat 20.00’de başlayacak ve tüm sanatseverlerin katılımına açık olacak.
BİR YILDA NELER YAPILDI?
2025 yılı boyunca düzenlenen Attilâ İlhan Vefa Yılı etkinlikleri kapsamında; “Karşıyaka’nın İskeleleri ve Attila İlhan’ın Mahur Bestesi” söyleşisi yapıldı, büyük ustanın 100. doğum gününde Banu Avar’ın katılımıyla söyleşi ve imza etkinliği gerçekleştirildi. Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği iş birliğinde Galeri Alt’ta Attila İlhan Portreleri Karikatür Sergisi açıldı. Kültürlerarası Sanat Derneği iş birliğinde düzenlenen 3. İzmir Edebiyat-Sinema Buluşması kapsamında Attila İlhan’ın anısına film gösterimi gerçekleştirildi. Söyleşi, müzik ve şiir dinletileri ile zenginleşen Attila İlhan Edebiyat Buluşmaları düzenlendi. Prof. Dr. Yakup Çelik yönlendirildiğinde ‘Attila İlhan 100 Yaşında’ başıklı panel gerçekleştirildi. Öte yandan; Bülent Ecevit Çarşı Kültür Merkezi’nde yer alan Homeros Büyüktanır Kütüphanesi’nde Attila İlhan kitap köşesi hazırlandı, Karşıyaka Kent Konseyi Attila İlhan Korosu tarafından “Ben Sana Mecburum Karşıyaka” başlıklı saygı konseri gerçekleştirildi. Karşıyaka Belediyesi bu etkinliklerle, Attilâ İlhan’ın düşünsel mirasını, kent kültürüne kattığı derinliği ve sanat dünyasındaki etkisini gelecek kuşaklara taşıdı.
“ANISI KARŞIYAKA’NIN KALBİNDE YAŞAYACAK”
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Attilâ İlhan yalnızca Türk edebiyatının değil, düşünce ve aydınlanma dünyamızın da en güçlü seslerinden biridir. Karşıyaka’nın yetiştirdiği bu büyük değerle her zaman gurur duyuyoruz. 2025 boyunca düzenlediğimiz ‘Vefa Yılı’ etkinlikleriyle hem edebiyatımıza hem de kent kültürümüze kattığı mirası yaşatmaya çalıştık. Şimdi bu özel yılı, yine onun dizeleri ve düşünceleriyle uğurluyoruz. Attilâ İlhan, Karşıyaka’nın kalbinde, yeni kuşakların bilincinde yaşamaya devam edecek. Tüm vatandaşlarımızı düzenleyeceğimiz anlamlı etkinliklere bekliyoruz” diye konuştu.
Türkiye gıda sektörünün öncü markası Pınar, Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarı niteliğindeki Anuga 2025’te, sağlıklı ve yenilikçi ürünleriyle uluslararası ziyaretçilerle buluştu.
Dünyanın en nitelikli gıda fuarları arasında yer alan ve 2 yılda bir düzenlenen Anuga Fuarı’nda Pınar Süt ve Pınar Et şirketleri, geniş ürün portföyünü ve sürdürülebilir üretim vizyonunu tanıttı. Sağlıklı ve yenilikçi ürün portföyüyle fuarda yerini alan Pınar Süt, yüksek proteinli süt ürünleri, süzme peynir, labne, Pınar Beyaz, bitkisel bazlı içecekler ve fonksiyonel süt ürünleriyle öne çıktı. Pınar Et ise donuk et ürünleri, şarküteri çeşitleri ve unlu mamullerinin yanı sıra, bu yıl bir ilke imza atarak Türkiye’den ilk kez gönderilen hindi şarküteri ürünlerini uluslararası tüketicilerin beğenisine sundu.
Pınar, modern stand tasarımı, ürün çeşitliliği ve etkileşimli deneyim alanlarıyla fuarın öne çıkan markalarından biri oldu. Ziyaretçiler, stantta gerçekleştirilen ürün tadımları, tanıtım etkinlikleri ve dijital marka deneyimi alanında Pınar’ın yenilikçi yaklaşımını yakından tanıma fırsatı buldu. Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarından gelen sektör profesyonelleriyle yapılan görüşmeler, Pınar’ın ihracat stratejisine katkı sağlayacak yeni iş birliklerinin de temelini oluşturdu.
118 ülkeden 7.900 katılımcı
Anuga Uluslararası Gıda Teknolojileri Fuarı, küresel gıda sektörünün en büyük buluşma noktası olarak kabul edilirken bu yıl da dünya gıda trendlerinin geleceğine yön verdi. Tek çatı altında 10 farklı ticari kategorinin yer aldığı Anuga 2025’te yaklaşık 200 ülkeden 140 bin profesyonel ziyaretçi ile %94’ü yabancı olan 118 ülkeden 7.900 katılımcı firma ile sektör temsilcileri yer aldı.
Toplu fotoğraf foto altı: Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı Anuga Fuarı’nda Pınar standını ziyaret etti. İdil Yiğitbaşı, Yaşar Dış Ticaret Genel Müdürü Hasan Tuna Settar ve Pınar yöneticileri ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
İZMİR(Ege Ajans)- Türkiye’nin en büyük üniversite kütüphanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi; öğrenciler, akademisyenler, kurum içi ve kurum dışı araştırmacılar için bilgiye ulaşmanın en güvenilir adresi olmaya devam ediyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın öncülüğünde mekân ve kaynak olanakları güçlendirilerek referans kaynak üssüne dönüştürülen Merkez Kütüphanesi; grup çalışma salonları, bilgisayar salonları, 214 kişisel çalışma odası, 4 serbest okuma salonu ve 3 sesli kitap kayıt stüdyosu ile aynı anda 2 bin 106 kişiye hizmet veriyor.
Bünyesinde 251 bin 446 basılı kitap, 767 bin 919 elektronik kitap, 177 bin 820 elektronik dergi ve 148 adet veri tabanı bulunan Merkez Kütüphanesi; İzmir Koleksiyonu, Atatürk Koleksiyonu, Prof. Dr. Nuri Bilgin Koleksiyonu, Refik Şevket İnce, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ve Bergama Koleksiyonunun yanı sıra sadece birkaç kopyası günümüze ulaşan el yazması nadir eserler koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
“Sosyal yaşam alanına dönüştürüldü”
Yapılan yatırımlar neticesinde üniversitenin kalbi konumuna yükselen Merkez Kütüphanesi, hem kurum içi öğrenci ve akademisyenler için hem de kurum dışı kullanıcılar için sosyal yaşam alanı niteliği taşıyor. Öğrenci dostu bir yönetişim modeli ile hizmet ürettiklerini vurgulayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Kütüphanemiz, öğrencilerin en yoğun kullandıkları mekânların başında yer alıyor. Yaptığımız yatırımlarla öğrencilerimiz ve akademisyenlerimizin yanı sıra kurum dışı kullanıcılar için yaşam merkezi haline geldi. Farklı disiplinlerden ve alanlardan çok sayıda esere ev sahipliği yapmakla birlikte dijital arşiv ve zengin elektronik veri tabanları ile kullanıcılarımıza hizmet veriyoruz. Ayrıca, kütüphanemizin fiziki koşulları dolayısıyla ‘Engelli Dostu’ bir kütüphane olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Engellilere yönelik sunduğumuz olanaklarla önemli bir konumda olan kütüphanemizde 3 adet sesli kitap kayıt stüdyosu bulunuyor. Burada engelli kullanıcıların ihtiyaç duydukları akademik kitaplar ve her türlü öğretim materyali betimlenip seslendiriliyor. Görme engelli kullanıcılar, elektronik öğretim materyallerini kendilerine ait cihazları ile kaynakları dinleyebiliyor ve kaydedebiliyorlar. Yılda ortalama 1 milyonun üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapıyoruz. Kablosuz internet erişimi hizmetlerinden kütüphane kullanıcılarımız ücretsiz faydalanıyor. Eğitim-öğretim döneminde haftanın her günü açığız. Özellikle sınav dönemlerinde 7/24 hizmet vererek öğrencilerimize kesintisiz bir çalışma ortamı sağlıyoruz” diye konuştu.
“Araştırmacılarımıza her türlü kolaylığı sağlıyoruz”
Rektör Prof. Dr. Budak, “Araştırmacılarımıza Kütüphane Dokümantasyon Daire Başkanlığımız bünyesinde ücretsiz açık erişimli dergilerde yayın desteği sağlıyoruz. Abonesi olduğumuz veri tabanları ile yapılan anlaşmalar sonrası açık erişimli dergilerde yayın yapmak istendiğinde makale işlem ücreti ödemeden akademisyenlerimiz yayın yapabiliyor. Eğitim-öğretim dönemi içerisinde kütüphanede sergi, seminer ve eğitim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Üniversitemize yeni kayıt olan birinci sınıf öğrencilerimize kütüphane kullanımı hakkında oryantasyon eğitimleri düzenliyoruz” dedi.
İZMİR (Ege Ajans)- Ege Üniversitesinde, Gazze’deki kutsal, tarihî ve güncel direnişi mercek altına alan “Mekândan Tarihe ve Davaya: Gazze’nin Kutsal Direnişi” başlıklı panel gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Kültür ve Sanat Evinde yapılan panelde, Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Akalın konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğe Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Senato Üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Program, Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Osman Bostancı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık “Mekândan Coğrafyaya, Coğrafyadan Kutsala” başlıklı sunumunda, bir mekan olarak Gazze’nin coğrafyaya, coğrafyadan tarihî ve kutsal kimliğe dönüşmesini ele aldı. Prof. Dr. Durmuş Akalın ise “Filistin İşgalinden Gazze’ye: Tarihî Arka Plan ve Hedef” başlıklı konuşmasında bölgedeki tarihsel süreci ve günümüzde yaşanan gelişmeleri arşiv belgelerine dayanarak tarihi arka planla birlikte değerlendirdi.
Panelin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Bugün burada, insanlığın vicdanında derin izler bırakan 7 Ekim Gazze işgalinin 2. yıl dönümünde, Ege Üniversitesi çatısı altında bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu etkinlik, sadece bir hatırlama değil; aynı zamanda bir uyanışa, bir farkındalığa ve bir sorumluluk bilincine davettir. Gazze, yıllardır zulmün, kuşatmanın ve işgalin en somut sembollerinden biri olmuştur. Fakat aynı zamanda direnişin, umudun ve inancın da timsali olmayı sürdürmektedir. Bu nedenle Gazze’yi anlamak, sadece bir coğrafyayı değil; bir insanlık davasını, bir onur mücadelesini kavramaktır. 7 Ekim 2023 tarihi, dünya kamuoyunun dikkatini bir kez daha Gazze’ye çevirmiş; yaşanan insani trajediler, sivillerin maruz kaldığı şiddet ve adaletsizlikler vicdanları derinden yaralamıştır. Bizler, üniversite camiası olarak bu tür acıların unutulmaması, geleceğe dersler bırakması için akademik ve insani bir sorumluluk taşıyor, bu sorumluluk ve vicdani yoksunluk taşımayanları ise kınıyoruz” dedi.
“İnsanlığın ortak acılarına duyarsız kalmamalıyız”
Üniversitelerin sadece bilim üreten değil, aynı zamanda ahlak ve vicdanı koruyan kurumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Ersan, “Tarih, mekân ve dava üçlüsü, Gazze’nin bugünkü gerçeğini anlamamız için önemli bir anahtar sunuyor. Mekân, işgal edilen toprak; Tarih, Filistin halkının yüzyıllardır süren var olma mücadelesi; Dava ise adalet, özgürlük ve insanlık onuru için verilen bitmeyen çabadır. Üniversiteler sadece bilim üretim merkezleri değil, aynı zamanda vicdanın korunduğu mekânlardır. Bizim görevimiz, insanlığın ortak acılarına duyarsız kalmamak ve öğrencilere hakikati, adaleti ve merhameti öğretebilmektir. Gazze meselesi de bu sorumluluğun en açık göstergesidir. Ege Üniversitesi olarak bizler, ilim ve vicdanın birlikte yükseldiği bir kurum olma anlayışımızı sürdürüyoruz. Gazze’nin tarihi, mekânı ve davası üzerine yapılan bu akademik buluşma, bilginin vicdanla birleştiği bir zemin oluşturmaktadır. Emeği geçen tüm akademisyenlerimize, organizasyon ekibimize, konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.” diye konuştu.
“Kudüs ve Gazze, onurlu direnişin simgesidir”
EÜ Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Palabıyık, “Modern çağ, kutsallığın mekânsal temsilini zayıflatmış olsa da insanın kutsala yönelme arzusu sürmektedir. Bu yöneliş, bazen dua, bazen tepki, bazen de direniş olarak tezahür eder. Filistin örneğinde olduğu gibi, kutsal mekân yalnızca inançla değil, adalet, kimlik ve insan onuruyla da ilgilidir. Kudüs ve Gazze, Tanrı’ya yönelimin olduğu kadar insanın onurlu direnişinin de simgesidir. Kutsal mekânlar, toplumların ortak hafızası ve vicdanıdır; hem ruhu hem kimliği yaşatır. Bugün dağlarda, ağaçlarda, türbelerde, camilerde, anıtlarda ve hatta sessizlikte bile insan, hâlâ kutsalı aramakta; bazı mekânların taşlarında, oradaki dualarda ve direnişlerde hayatının anlamını bulmaktadır. Çünkü kutsallık, insanın içindeki en derin çağrının; anlam, adalet ve huzur arayışının hiç sönmeyen yankısıdır” dedi.
“Gazze tesadüf değil, planlı bir politika”
Sunumunda; bugünü anlamak için geçmişin planlarına bakılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Durmuş Akalın, “Bugün Gazze’de yaşananlar, tesadüf değil, 19. yüzyıldan bu yana adım adım uygulanan planlı bir Siyonist politikanın sonucudur. Osmanlı’nın bölgeden çektirilmesiyle başlayan süreçte, İngiltere ve Batı desteğiyle Filistin toprakları sistemli şekilde işgal edilmiş, her bölgesel kriz, fırsata çevrilmiştir. 1948’de İsrail’in kuruluşuyla yüzbinlerce Filistinli evlerinden sürülmüş; bu, her vesileyle artarak devam ettirilmiş ve bugün de yapıldığı gibi hâlâ mülteci kamplarında yaşamaya mahkum edilmişlerdir. Gazze’de gördüğümüz yıkımın her türlüsü, yeni bir olay değildir; mahsul yakma, su kaynaklarını tahrip etme, yolları kapatma gibi ‘insansızlaştırma’ politikasının güncel devamıdır. Kısacası karşımızda, Batı’nın çıkarlarını temsil eden, bölgeyi denetim altında tutan örgütlü bir yapı, modern bir koloni bulunmaktadır” dedi.
Panel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ersan tarafından Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık ve Prof. Dr. Durmuş Akalın’a 70. Yıl Pulu takdim edilmesiyle sona erdi.
Buca’nın kitap kafe konsepti ile hizmet veren nostalji dolu mekanı 1923 Buca Göksu Kafe, yenilenen hali ile konuklarını bekliyor. Buca Belediye Başkanı Mimar Görkem Duman, “Öğrencilerimiz burada kitaplarını okuyup uygun fiyatla çay kahvelerini içebilecekler” dedi.
Buca’nın sosyal ve kültürel belleğinde önemli bir yer tutan Göksu Kafe, Buca Belediyesi tarafından kitap kafe konsepti ile yeniden hizmete açıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin karşısında yer alan 1923 Buca Göksu Kafe, geniş bahçesi ve yeşil dokusu ile ilçenin kalbinde yeni bir nefes alanı yarattı. Buca ruhunun yeniden can bulduğu kafe, nostaljik dokunuşlarla modern hayatın tüm konforunu birleştirecek şekilde tasarlandı. Kafe, pazar günleri hariç, haftanın altı günü 08.00 ila 20.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
1923 Buca Göksu Kafe’nin eski kuşakların anılarını tazeleyeceği, yeni nesillerin ise Buca ruhunu hissedeceği bir buluşma noktası olacağını belirten Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, “Buca’mızın en eski kafelerinden olan Göksu Kafe’nin olduğu yeri öğrencilerimize kitap kafe olarak açtık. Aynı zamanda öğrencilerimiz burada kitaplarını okuyup uygun fiyatla çay kahvelerini içebilecekler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sosyal belediyeciliğini Buca’mızda Göksu Kafe’yi de açarak Bucalı gençlerimize sunmuş olduk. Buca’nın hafızasında derin bir yeri olan Göksu Kafe’yi yeniden yaşatmanın da ayrı bir gururunu duyuyoruz” diye konuştu.