38,2552$% 0.34
43,8333€% 0.15
51,0885£% 0.12
4.075,24%0,33
3.326,81%0,01
9.317,24%-0,84
Galip Atar: İzmir Büyükşehir ve Kemalpaşa Belediyesi Ak Parti Meclis Üyesi, İş İnsanı, Milli Sporcu
2017 YILI FERRARİ CHALLENGE AVRUPA ŞAMPİYONU VE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ
Kemalpaşa Aktüel Dergisi’nin bu sayısında motor sporlarında elde ettiği başarılar ile adından söz ettiren ve bayrağımızı Uluslararası platformlarda gururla dalgalandıran Kemalpaşalı Milli Sporcu, İş İnsanı ve Siyasetçi Galip Atar kapak konuğumuz oldu.
“3 KUŞAKTIR KEMALPAŞA’YA HİZMET EDİYORUZ”
Galip Atar: “1976 Kemalpaşa doğumluyum. Dedem Galip Atar 1931 yılında Kemalpaşa merkezinde halen faaliyette bulunan Atarlar Petrol ile ticari faaliyetlerine başlamış. Daha sonra Babam Nihat Atar bu ticari faaliyetlerimizi sürdürdü. İzmir, Aydın ve Manisa olmak üzere 12 şubemizde 140 mesai arkadaşlarımız ile faaliyetlerimize devam ediyoruz. 3 kuşaktır Kemalpaşa’ya ve ülkemize hizmet ediyoruz. Ayrıca motor sporlarında milli sporcuyum. Evliyim 2 çocuğum var”
MOTOR SPORLARINA NASIL BAŞLADINIZ?
Dedem 1931’de akaryakıt sektörüne başladığında Kemalpaşa’da toplam 4 tane araç varmış. Bisiklet tamirciliği ve kiralaması da yapıyormuş. Babam da motosiklet akrobasi pilotu. Motor camiasından kiminle tanışsam Kemalpaşa’dan Nihat Atar diye söylerdi. Tanınırdı. Yetenek konusunda genetik bir faktör olabilir. Dedem bisikletlerle ilgilenmiş babam akrobasi motosiklet motoru. Oğlum da 9 yaşında yarış pistine çıktı. Yetenek mi çalışmak mı konusunda gelirsek, her işte yeteneğiniz olabilir ama çalışma ve antrenman olmadıktan sonra yetenek bir işe yaramaz. Ben kendimi çok iyi araç kullanıyorum sanıyordum. Profesyonel olarak bu spora ve yarışlara başladıktan sonra her alanda olduğu gibi araç kullanmada da ileri seviye eğitimin ne kadar önemli olduğunu, insanın yeteneğini test etme yerinin caddeler değil yarış pistleri olduğunu anlamış oldum.
MOTOR SPORLARININDA GÜVENLİK İLE İLGİLİ NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Yarış pistleri çok güvenli. Yarış pistinde bir hata yaptığınızda pist dışına çıktığınızda çakıl havuzları olduğu için çok problem olmaz, en fazla yarışı tamamlayamazsınız. Farz edelim taklalar attınız, güvenlik ekipmanları sayesinde çok büyük sorunlar yaşanmıyor. Yarışlarda çok büyük kazalara karışmadım. Ama büyük kazalara karışan arkadaşlarım hastaneye bile gitmedi. Kimsenin burnunun kanadığına şahit olmadım. Yarış pistinde hiçbir riskle karşılaşmadığınız gibi oradaki kazandığınız beceri ve tecrübeyle trafikteki kaza yapma riskinizi de sıfıra yakın indirmiş oluyorsunuz. Trafikte kaza yapmak için sadece sizin hata yapmanız gerekmiyor. Herhangi bir sürücünün yaptığı hatada kazandığınız beceri ve tecrübeyle hem kendinizi hem karşı tarafı kurtarabilirsiniz. Hem yarış pistinde yaptığınız spor güvenli hem de orada harcadığınız emek, size trafikte kendiniz ve trafiği paylaştığınız kişiler açısından önemli.
MOTOR SPORLARINDA ELDE ETTİĞİNİZ BAŞARILARI ANLATIR MISINIZ?
2017 yılı Ferrari Challenge Avrupa Şampiyonası takvimi açıklandığında takvime baktığımda ilk yarışın 19 Mayıs finallerin 29 Ekim olduğunu gördüm. Allah’ım, bunda bir iş var diye düşündüm. Bu bir tevafuk. İnanıyordum. Avrupa Şampiyonu olma hedefiyle yola çıktım. İlk yarışın 19 Mayıs’ta olması ve ülkemizi temsil ediyor olmam benim için oldukça gurur vericiydi. Ferrari Challenge 3 kıtada düzenleniyor. Ve bugüne kadar hiçbir Türk ve Müslüman sporcunun şampiyonluğu yoktu. Bende hedefimi bu şampiyonada Türk Bayrağını dalgalandırmayı ve kupayı Türkiye’ye getirmeyi koyduğumda ve takvim olarak 19 Mayıs ve 29 Ekim’i gördüğümde bu benim dedim. İlk yarış İspanya Valencia pistinde gerçekleşti. Orada ikincilikle bitirdim. Sonuçta puan almak ve sezona puanlarlar başlamak önemliydi. İkinci yarışın benim için çok farklı bir yeri var. İtalya’nın Monza pistindeydi. Ben burada ilk birinciliğimi kazandım. Benim için çok önemliydi. Orada ismimle anons edilip Türk Bayrağı ile kürsüye çıkarken o ortamdaki sporseverler de bir anda sessizlik hâkim oldu. Ülkemizin dünyada bizden başka dostu olmadığını orada gördüm. Sadece ailemin alkış sesleri vardı. İnanın Türkiye’de bu böyle olmaz. İtalyan bir pilot burada bir yarış kazansa Türkler onu alkışlar. Bu beni daha çok hırslandırdı. Daha çok yarış kazanacağım. Kazandıkça Türk Bayrağı ile podyuma çıkacağım. Türk ismine de Türk Bayrağına da alışacaklar diye düşündüm. Sezonun diğer yarışlarına da değineceğim ama yeri gelmişken belirtmek istiyorum, nitekim sezonun sonunda finallerde imza standından kalkamadım. Çok yabancı izleyici benden imza almak istedi, Türk Bayrağımızın, aracımızın önünde benimle fotoğraf çekilmek istedi. Gerçekten de ülkem adına o harcadığım emeğin amacına ulaştığını düşünüyorum. Monza yarışında birinci olduktan sonra uçakta beni diskalifiye ettiklerini öğrendim. Sebebi, yarış araçlarının arkasında difüzör diye bir parça var. Sıralama sonrası yarış öncesi araçta yapılan küçük bir tamirat sonrası vakit yetişmeyeceği için o parçayı takmadan bana çık dediler. Ki bu parçanın olmaması benim handikabım. Ama ikinci olarak beni takip eden İtalyan pilot şikayet dilekçesi vermiş. Fakat yarış camiasındaki farklı ülkelerden insanların yorumu eğer sen Türk olmasaydın diskalifiye olmazdın şeklindeydi. Buradan bir mesaj çıkarmamız gerekiyor. Hedefi koyduk, çalıştık. Ama bir zorlukla karşılaştık. Spor işte bunu kazandırıyor. İş hayatında da, öğrencilik hayatında da insan bu zorluklarla karşılaşıyor. Spor insana daha çok çalışıp o zorluklara rağmen kazanmayı öğretiyor. Ben de diskalifiye etseler de daha çok çalışıp, rakiplerimden daha çok puan toplayıp bundan sonraki tüm yarışları kazanacağım dedim. Belki bu diskalifiye olmasaydı Avrupa Şampiyonu olmayabilirdim. Pazartesi günü beni diskalifiye ettiren pilottan özür maili geldi. Bende cevap olarak pistte görüşürüz dedim. 6. Ayak İtalya İmola pisti. Bu pist Monza’da diskalifiye olmama sebep olan Pilot’un evine 20 km. mesafedeydi. Onun çok iyi olduğu bir pist. Bu pistte birinci olarak ona cevabını vermiş oldum. Sezon sonunda şampiyon olmak çok önemliydi ama İmola’da ki galibiyet de benim için ayrı bir öneme sahip. Sezonun diğer ayaklarında Monza’dan sonra Macaristan Hungaroring Pisti, 4. Ayak Fransa’daydı. 5. Ayak İngiltere Silverstone. 6. Ayak az önce bahsettiğim İtalya İmola. Son olarak finalde İtalya Mugello pistinde yarışarak sezonu şampiyonlukla tamamlamış olduk.
29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde istiklal Marşımızı Avrupa’da dinletmek ve şanlı Türk bayrağımızı göndere çektirmek bana nasip oldu. Bu vesile ile tekrar Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum.
ÜLKEMİZDEKİ MOTOR SPORLARINA OLAN İLGİYİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Bu işin üç ayağı var. Medya, izleyici, sponsor. Medya ilgi göstermezse izleyiciye ulaşmazsa izleyici büyüyemez. İzleyiciye ulaşmazsa sponsor da ilgi göstermiyor. Sponsor olmayınca da sporda gelişemiyor. Ülkemizde motor sporlarının daha çok desteklenmesi gerekiyor. Spor Bakanlığımız çok iyi çalışmalar yapıyor ama özellikle şirketlerin reklam harcamalarının bir kısmını sadece futbola, basketbola değil, motor sporlarına da ayırması gerekiyor. Çünkü sponsorluk olmadan gelişim olmuyor. Benim bu spordaki en büyük hayalim yerli aracımız TOGG’un Dünya genelinde şampiyonasının düzenlenmesi ve bu şampiyonada yarışmak.
SPOR İLE İLGİLİ OLARAK OKUYUCULARIMIZA NE TAVSİYELERDE BULUNMAK İSTERSİNİZ?
Hangi branş olursa olsun ister bireysel ister takım sporu olsun sporun kişisel gelişime çok büyük katkıları var. Bir sporcu her şeyini planlı yapıyor. Sporun insana kattığı sabretmek gibi işte zorlukla karşılaştığı zaman yılmamak gibi her türlü sonuca hazırlıklı olmak gibi birçok faydası katkısı da oluyor. İnsanlarda zamanım yok yanılgısı var. Ama bir şeyleri yetiştiremediğinizi düşünüyorsanız o zaman da spora başlamak çok katkı sağlıyor. Çünkü zaman yönetimi de spor sayesinde çok gelişiyor. Herkese tavsiyem bir disiplin altında kulüp, takım veya bireysel olarak spora başlamalarını tavsiye ediyorum. Sektörden örnek verecek olursam araçlarımızın nasıl yakıta ihtiyacı varsa, insan vücudunun da spora ihtiyacı var.
“TRAFİK, KESİNLİKLE YETENEK SERGİLEME YERİ DEĞİLDİR”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Kemalpaşa’da Ak Gençlik festivali düzenlendi. Bu festivale bizde elimizden gelen katkıyı sunduk. Festival kapsamında çeşitli etkinliklerimiz oldu. Emniyet kemeri simülasyonu, F1 simülasyonu, sportif gösteriler, söyleşiler ve etkinlikler gerçekleştirildi.
Emniyet kemeri simülatörü ile emniyet kemeri kullanılmazsa kısa mesafe düşük hızda bile tüm yolculuklarda meydana gelebilecekken küçük kazada dahi ömür boyu sakat kalma hatta hayatını kaybetme riskini vurgulamış olduk. Yine F1 simülasyon aracı ile de trafikte yaşanan en büyük tehlikenin; kendini çok yetenekli görenlerin yeteneğini test etme ve trafiktekilere gösterme hevesiyle yaralanma ve ölümlü kazalara sebep olmaması adına bu yeteneklerini caddelerde değil pistlerde test etme ve geliştirmesinin önemini vurguladık.
“KEMALPAŞA, HAK ETTİĞİ HİZMETE CUMHUR İTTİFAKI İLE KAVUŞACAKTIR”
Galip Atar: “2019 yılından bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Belediyesi Ak Parti Meclis Üyesi olarak görev yapmaktayım. Bu süreç zarfında hem AK Parti İl ve AK Parti İlçe Başkanlığı nezdinde çalışmalarımızı yürüttük. Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP meclis üyesi arkadaşlarımız ile birlikte uyumlu çalıştık. Öncelikle Kemalpaşa’nın ve İzmir’in sorunlarının takipçisi olarak her iki mecliste de gayretli çalışmalar içerisinde olduk. İzmir’in ve Kemalpaşa’nın önünü kapatan siyasi bir tutuma asla girmedik. Vatandaşlarımızın menfaatine olduğuna kanaat getirdiğimiz her konuda evet dedik. Faydası olmadığını düşündüğümüz konularda da hayır dedik. Verilen vaatlerin ve belediye çalışmalarının takipçisi olarak çözüm ve öneriler sunma noktasında çalışmalarımız oldu. Çalışan, halkın sesini duyan, Kemalpaşalı’nın, İzmirli’nin yanında olan, nazik, hoşgörülü ve kaliteli bir siyaset anlayışını benimsedik. Bu çalışmalarımızı yaparken Cumhur İttifakı ve parti politikalarımızı her platformda anlattık. Tabii ki tek amacımız 2024 yerel seçimlerinde Ak Parti’mizin bayrağını Kemalpaşa Belediyesi’nde yeniden dalgalandırmaktır”
“GAZZE’DE İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”
“Tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de insanlık suçunun işlendiği şu günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 yıldır önem verdiği güçlü ekonomi, güçlü savunma Sanayi’nin sadece milletimiz ve ülkemiz için değil dünyadaki tüm mazlumlar için de ne kadar önemli olduğu tekrar ortaya çıkmıştır.
“KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANININ HEDEFLERİ OLMALI”
Galip Atar: “2019 yılındaki yerel seçimlerde “Mart’ın Sonu Bahar” sloganı ile kampanya yürüten mevcut belediye başkanı o baharı maalesef Kemalpaşa’ya getiremedi. 5 bin işçi alacağız vaadiyle seçildiler. Bu konuda ki açıklamayı kendisi zaten mecliste yaptı. Ne dedi? Siyasi bir vaatti dedi.
2019’da bir yıl boyunca önceki dönemden şikâyet etti. Yapacaklarını anlattı. Hatta bir mecliste adaylık açıklaması mı yapacaksınız diye söyledim. İcra makamındasınız vaat edeceğinize yapın dedim. 2020 pandemi, 2021 pandemi diyerek hizmet yapılmadı. 2022’de ekonomik kriz var ne hizmeti bekliyorsunuz dedi. 2023’de deprem var dedi.
Bu mazeret siyaseti ile Kemalpaşa halkının 4,5 yılı boşa geçti. Burada sözüm kesinlikle Kemalpaşa Belediyesi çalışanlarına değil. Onların fedakârca çalışmalarına teşekkür ediyorum. Kemalpaşa Belediye Başkanı’nın kötü yönetiminden dolayı, çalışanların emeklerinin karşılığını halktan görememeleri sebebiyle rahatsızım.
Yapamadıkları hizmetler noktasında suçu, sırtlarını yasladıkları CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesine attılar. Aynı partili olmanın avantajıyla Kemalpaşa’ya hizmet yağdıracakları vaatleri ile seçimi kazanmışlardı. Mevcut Belediye Başkanı hizmet yapmayacağım borç ödeyeceğim demişti. Hizmet de yapmadıkça her 5-6 mecliste bir söz alıp Kemalpaşa Belediyesi’nin borcu kaça düştü diye açıklar mısınız diye sordum. “Ben bunu bilemem” diyerek “arkadaşlar borcumuzu çıkarıp bir sonraki mecliste Galip Beye ve Kemalpaşa halkımıza açıklayalım” dedi. Ancak hiçbir seferinde açıklanmadı. Yıl sonu kesin hesaplarda gördüğümüzde hizmet yapılmamasına rağmen borç azalmamış, çoğalmış.
Meclis toplantısında yerel seçimlere 6 ay kala kendisini Kemalpaşa Belediye Müdürü olarak ilan etti. Buraya kim gelirse gelsin, bu yerel yönetim kanunlarıyla hiçbir hizmet yapamaz dedi. Mecliste kendisine bu kanunlar yürürlükteyken aday olmuştunuz ve vaatlerinizi dile getirmiştiniz, hizmet süresinin son 6 ayı kala bunu bahane olarak söylemesinin uygun olmadığını söylemiştim. Ben yine de Kemalpaşa halkına hizmet için Sayın Başkan’dan son 5 ayda 4,5 yılda göstermediği performansı gösterip kalan zamanın boşa gitmemesini istiyorum ve bunu her seferinde kendisinden de rica ediyorum. Nitekim Kemalpaşa Belediye Başkanının da herkes (iş insanı, sporcu, öğrenci, siyasetçi) gibi hedeflerinin olması gerekli. Kemalpaşa gibi sadece İzmir’in değil Türkiye’nin gözbebeği bir ilçesinin belediye başkanı öyle bir çalışmalı öyle hizmetler yapmalı ki (tarım, hayvancılık, spor, turizm, gençlik, ilçe halkının refah ve mutluluğu üzerine) bir sonraki dönem diğer 29 ilçenin ve tüm siyasi görüşlere sahip herkesin takdirini kazanıp İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmeli. Burada amaç İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak değil, Kemalpaşa halkına o derecede hizmet etmektir”
DR. AHMET ÖZKEN ADAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI